Ergenlik dönemi; hem aile hem de çocuk için yaşanılan zor bir dönemdir. Ergende birçok değişim olmakla beraber, ergenin ailesi de farklı özellikleri ortaya çıkan çocukla nasıl baş edebilecekleri telaşına kapılırlar. Yetişkinliğe adım atan çocuklarında daha önce karşılaşmadığı yeni kimliklerini görürler. Bazı davranışlar aileler tarafından hoş karşılanmamakla beraber çocuklarının davranışlarını değiştirmek için çaba harcarlar hatta onlarla çatışmaya girerler. Ailelerin geçiş dönemi olan ergenliği kabul etmek yerine istedikleri gibi bir çocuk olması için inatlaşma dönemine girdikleri anda ailenin yaptığı en büyük hata olmaya başlıyor.
Peki ergenlik dönemine giren çocuklara nasıl yaklaşmamız gereklidir?
Etkili iletişim ergenlik döneminin en önemli anahtarıdır. Etkili iletişim konuşmak değildir, tam tersine dinlemektir. Dinlerken sessiz bir şekilde dinleyip, ona gerçekten tüm dikkatimizi verdiğimizi kanıtlamalıyız. Onay işaretleri dediğimiz, hı hı, evet, baş sallamayı kullanarak; jestler, mimikler, sözlü ve sözsüz mesajlarımızla karşımızdaki kişi onu dinlediğimizi bilmelidir.
Ergenlerle iletişim kurmaya çalışmak oldukça zordur. Genellikle odalarına kapanırlar ve daha çok onları koşulsuz dinleyen arkadaşlarını tercih ederler. Fakat ergenlere sürekli öğüt vermek, yargılamak, inatlaşmak, karşılaştırma yapmak ebeveyn ile olan ilişkilerin bozulmasına yol açar. Bunları yapmak yerine işbirlikçi bir davranış sergilenmelidir.
Ergenin en önemli ihtiyacı destektir. O yüzden yaşayacağı sorunlara ortaklaşa çözüm yolu bulmaya çalışın ve olaya ergenin gözüyle bakmaya çalışın. Unutmayın ki ergenlik dönemi hata yapma dönemidir. Fakat hata yapan ergenin yanında ailesi olursa o hataları tekrarlanmaz.
İletişim kurarken “Sen Dili” yerine “Ben Dilini” tercih ediniz.
Ben Dili;
Duygu ve düşüncelerle açıklayan bir ifade tarzıdır.
Başkalarıyla ilgili değerlendirme ve yorumlarımızı değil, kendi duygu ve yaşantılarımızı açıklar.
Suçlama olmadığı için “ben” mesajı ile gönderilen iletiler gönüllü farklı davranma çabasına zemin hazırlar.
SEN DİLİ BEN DİLİ
KİŞİLİĞE YÖNELİKTİR DAVRANIŞA YÖNELİKTİR
KARŞIMIZDAKİ İLE İLGİLİ BİRŞEYLER SÖYLER KENDİMİZ İLE İLGİLİ BİRŞEYLER SÖYLER
BENLİK ALGISINI ZEDELER YA DA TÜMDEN YOK EDER BENLİK ALGISINA OLUMLU ETKİSİ VARDIR
ÖFKE NEFRET DUYGULARI OLUŞTURUR SÖYLEYENE YARDIM İSTEĞİ DOĞURUR
ÇEKİNGEN YA DA SALDIRGAN İNSANLAR YARATIR GÜVENLİ İNSANLAR YARATIR
Örnek verecek olursak;
Çok kabasın! Her zaman sözümü kesiyorsun!(Sen Dili)
Bir şey söylemeye başlayıpta bir türlü sonunu getiremediğim zaman rahatsız oluyorum.(Ben Dili)
Hiç ders çalışmıyorsun! (Sen Dili)
Ders çalışmadığını gördüğüm zaman senin için endişeleniyorum (Ben Dili)
Örneklerde de fark edileceği gibi “Sen Dili” daha çok suçlama, yargılama, emir verme gibi algılanır ve ergenin yoğun olan öfke duygusunun daha da artmasına neden olur. Fakat “Ben Dili”ni kullandığımız zaman kişiliğine saldırı yerine davranışa yönelik ailenin düşünce ve duygularını aktarmasına yardımcı olur.
Ergenlik dönemi geçici bir dönemdir. Çocukların kişiliklerin oluştuğu yetişkinlik döneminin zeminidir. Eğer sağlıklı ergenler yetiştirmek istiyorsak onları güçsüz bırakan destekçiler değil, “kendi çabaları ile uçabilmelerini sağlayan anne- babalar olmalıyız!